- O günden beri tam 5 yıl geçti
- 2019 yılında, kilisedeki bir toplantıda tesadüfen Japonca şarkı söyledim ve unutulmaz bir anı yarattım. 90 puan aldım ve beklemediğim övgüler de aldım. 5 yıl sonra bile o zamanın heyecan verici deneyimini unutamıyorum.
Önceki yazımda karaokeyle ilgili bir anımı paylaşmıştım.
O zamandan beri tek bir kere bile karaokeye gidemedim. Bunun nedeni, sadece Japon şarkıları bilen biri olarak, benimle birlikte gidip bana eşlik edecek ve aynı heyecanı paylaşacak kimse olmamasıdır. Bu yüzden, hasretimi sadece YouTube üzerinden gideriyordum. Özellikle Korona döneminde bana çok büyük bir moral kaynağı oldu.
Yeni bir YouTube kanalı açtığımda, ana hesabımla farklılık göstermesini istedim. Bu yüzden bu oynatma listesini oluşturdum. Japonca çevrilmiş İngilizce ilahiler de dahil olmak üzere, müzik aracılığıyla Japonya'ya daha da yaklaşmak istediğimi gösteren bir istektir bu. Gerçekten de Japon şarkıları sayesinde Japonca öğrendim diyebilirim.
Beyaz Saray'da American Pie şarkısını herkesin gözlerinin fal taşı gibi açılacağı kadar muhteşem bir şekilde söyleyen biri varken, ben o kişiyle aksine İngilizce şarkılarda oldukça zayıfım. Zaten yeterince kaba olan Gyeongsang lehçesindeki İngilizce konuşmam, şarkı söylerken nasıl bir ses çıkaracağımı, nasıl telaffuz edeceğimi bilmiyorum bile.
Ancak J-Pop söz konusu olduğunda, çok fazla zaman ayırarak dinledim ve sayısız kez cover videolarını izledim. Böylece yavaş yavaş mırıldanarak ve taklit ederek, bir süre sonra Korece şarkılardan daha aşina oldum. Bu yüzden şarkı söyleme tarzımı ve repertuarımı tam olarak bilmek istedim ve bunu kontrol etmek amacıyla bu oynatma listesi oluşturuldu diyebilirim.
Hayashibara Megumi ve YOASOBI şarkıları oldukça zor olduğu için biraz üzücü ama herkesin yeteneği farklı ve ben de profesyonel bir cover sanatçısı olmadığım için çok fazla hırslanmadan, sesimi koruyarak, şimdiki gibi yavaş yavaş ve keyifli bir hobi olarak devam etmeyi düşünüyorum.
Yorumlar0