지쇼쿠 바로코의 좌충우돌 이야기

Almancayı Tekrar Öğrenmeyi Düşünüyorum

  • Yazım Dili: Korece
  • Baz Ülke: Tüm Ülkelercountry-flag
  • Hayat

Oluşturulma: 2025-02-28

Oluşturulma: 2025-02-28 23:52

Lise yıllarımda ikinci yabancı dilim Almancaydı. Üniversitede de Alman Kültürü Anlayışı adlı bir genel kültür dersiyle Almanya ve Almancayı düzgün bir şekilde öğrenebildim. Hatta derste hoca "Bu Almanca cümleyi gönüllü okuyacak biri var mı?" dediğinde cesaret edip el kaldırdım ve cümleyi okuyunca Alman Dili ve Edebiyatı öğrencilerinden daha iyi olduğum için övgü bile aldım.


Karşılaştığım her Alman beni hor görse ve ırkçılık yapsa da, Almanya benim için hala özlem duyulan bir ülke. Bunların arasında özellikle Johann Sebastian Bach'ın müziklerini dinlemeyi seviyorum ve hayatını çeşitli mecralardan öğrendim. Bu yüzden insanların sıkıcı olduğunu söylediği Leipzig Aziz Thomas Kilisesi'ni ziyaret etme gibi küçük bir dileğimi hala saklıyorum.


Almanca öz-çalışması için yapmadığım şey kalmadı, ama her denememde başarısız oldum. Ama nedense bu kitapları aldıktan sonra iyi gidecek gibi hissettim.


Almancayı Tekrar Öğrenmeyi Düşünüyorum


Ama benim azmim yetmedi, online ve akıllı telefon uygulamalarındaki diğer şeylerle birlikte Almanca artık bana uymuyor diye sonuçlandırdım ve bunu da bıraktım. Ve ondan sonra sadece Japonca öz-çalışmasına odaklandım.




Ama bugün bir YouTube videosu izlerken tekrar denemeli miyim diye birden düşündüm. Almanca kelimeleri ezberlerken üç cinsiyeti ayrı ayrı düşünmem gerekse de, kelimelerin birleşimiyle çılgınca uzun yeni kelimeler oluşsa da, "r" harfini hiç telaffuz edemesem de, her şeyden önce ana dil konuşanların konuşmasını duysam da güzel gelmese de içeriği hiçbir şekilde anlayamasam da, Almanca nedense iyi öğrenirsem beyin dönüşümüm de hızlanacak ve insanın bir havası olacak gibi bir yanılgıya kapılıyorum.


Birkaç gün önce Almanya ile bağlantısı olan biriyle yaptığım bir konuşmada, o kişi Almancanın öğrenmeye değer bir dil olduğunu vurguladı. Ve benim de katıldığım şey, İngilizceyi ne kadar iyi bilirseniz Almancayı o kadar kolay öğreneceğinizdir. Bu yüzden sanırım üç yıl önce bu fotoğrafı çektiğim zamanlarda çalışırken, eskiden olduğundan daha iyi bir İngilizce seviyem olduğu için öğrenme süreci daha kolaymış gibi geldi.


İngilizceyi iyi konuşabilme yeteneğimi kullanarak, uyuyan beynimi uyandırmak için tekrar Almanca çalışmaya başlamak istiyorum. Öncelikle Duolingo'yu bırakıp, Copilot aracılığıyla çevrimiçi olarak öğrenebileceğim web sitelerini arıyorum. Japoncayı NHK World Japan'da çalıştığım gibi, Almancayı da İngiltere'nin kamu yayın kuruluşu BBC aracılığıyla öğrenebileceğimi keşfettim.


(Yayın kuruluşlarının yaptığı şeylere yüzde yüz güven duyuyorum)


İleride ne olacağını bilmiyorum. Ve sonra tekrar bırakacağım korkusuyla fazla heveslenmeyeceğim. Zorlamadan, beyin kullanarak, açıkçası bunama önleme için bile dil öğrenmenin bir seçim değil, zorunluluk olduğunu hissediyorum. Neyse ki, dil öğrenirken bir tane daha öğrenmek iyi olur. Eğer gerçekten Almanca öğrenmeyi başarırsam, dört dil bilen biri olacağım.


Öncelikle bunu tüm dünyaya açıklamalıyım ki daha çok çalışayım diye düşünüyorum. Dağınık düşüncelerimi buraya düzenleyince kafam da rahatladı ve yaşıyorum gibi hissediyorum. Ve tabi ki, Japonca da Almanca da öğrenme dilini Korece değil İngilizce olarak öğrenmeliyim ki ileride çeviri ya da tercüme işi yapsam bile (böyle bir şey kesinlikle olmayacak ama) sorunsuz, tıkanmadan, akıcı bir şekilde iyi yapabileyim.


Ve hissettiğim şey, kesinlikle edebiyata yatkın biriyim. Hiç anlamadığım bilgisayar programlama CS50 İngilizce dersini dinlemek yerine, dil öğrenmesi daha eğlenceli ve daha kolay anlaşılıyor. Neden şimdi böyle bir şey diyorum diye sorabilirsiniz, ama lise yıllarımda güzel sanatlar bölümündeydim, bu yüzden şimdi böyle bir ayrım yapıyorum.

Yorumlar0