Bir noktadan sonra ben bir fotoğrafçıyım

Fotoğrafla hiç ilgilenmeyen ben, akıllı telefonum olunca yeni bir hobi edindim. Aslında bu da ikinci telefonumu almamla birlikte ciddileşti, ilk telefonumu kullanırken katarakt yüzünden gözlerim çok kötüydü ve fotoğraf çekmiyordum, çeksem bile sergilemekten utanıyordum.

Ancak o zamanlar çok istediğim amiral gemisi bir telefonu elime aldığımda, hayatımın bir köşesinde akıllı telefon denen yeni bir alan doğdu. Fotoğraf çekmenin yanı sıra S Pen de vardı ve boşluk buldukça resim çiziyor, Sudoku gibi oyunlar oynuyordum.

Ve şu anda kullandığım telefon, Samsung'un orta sınıfına yakın, üçüncü akıllı telefonum. Ultra gibi profesyonel amaçlı değil de, benim gibi sıradan insanların sosyal medyaya yükleyip beğeni aldığı türden.

Burada yeni bir şey daha keşfettim. Kamera lenslerinin sayısı ne kadar fazla olursa o kadar iyi olmak zorunda değil ama, 6 yıl önce piyasaya sürülen ve şimdi kullandığım telefonun tam 4 kamerası var ve ruhsal olarak ve deneyimsel olarak fotoğrafların gerçekten iyi çıktığını sık sık hissediyorum.

Bu yüzden bu telefonu ilk aldığımdan beri dışarı çıktığımda manzara ve gökyüzü fotoğrafları çektim ve bu fotoğraflara hiç düzenleme yapmasam da, doğayı çok net ve güzel bir şekilde yakalıyorlar ve her çektiğimde ve bilgisayarda görüntülediğimde hayran kalıyorum.

Bu yazının en üstündeki iki fotoğraf her gün değişiyor ve akıllı telefon fotoğrafçısı olarak daha önce umursamadığım bu tür fotoğraflar şimdi gözüme daha çok batmaya başladı. Kimse bana kompozisyon veya renk uyumu gibi konularda ders vermedi ama sürekli çekme alışkanlığı edindim ve farkında olmadan teorileri doğal olarak öğrendim.

Bu yüzden biri bana 'Fotoğrafları nasıl bu kadar iyi çekiyorsunuz?' diye sorarsa, kafamı kaşıyarak 'Bilmiyorum, çok çektiğim için becerilerim gelişiyor' demekten başka çarem yok. Bu sadece benim durumum gibi değil. Ayrıca, bilek ve kol engelim olduğu için, ağır bir normal kamerayı tutmakta zorlanıyorum ve akıllı telefonla çekim, benim için en iyi ve en uygun koşul.

Yukarıda, mevcut telefonumun piyasaya çıkışının 6 yıl olacağını söyledim, ancak bu telefonu elime alalı 4 yılı biraz geçti. Amazon'dan kullanılmış bir telefon gibi bir şey satın aldım ve telefonla pek bir işim olmadığı için hafızasının yarısından biraz fazlasını kullandım. En çok yaptığım şey Harry Potter Puzzle & Magic adlı oyun. Geri kalanı ise telefon görüşmeleri ve mesajlaşma dışında, bildirimleri kontrol etmek gibi basit şeyler.

Ancak bu telefonun bazen donduğu anlar oluyor. Bu yüzden belki de gelecek yıl telefonumu değiştirme olasılığım var. Bir sonraki telefonumun ne olacağına dair kafamda bir tahmin var. Ancak telefonun durumu bazen kötü olduğu için, her zaman hazırlıklı ve hazır oluyorum.

Şu anki bu bilgisayarımı ve telefonumu uzun süre, para biriktirerek kullanmaya devam etmek istiyorum.